Güç, Kurum ve Sağlık: “Bekir Tuğcu Hangi Hastanede Çalışıyor?” Sorusunun Siyasî Yansıması
Bir siyaset bilimcisi olarak bazen toplumsal yapıların en sıradan gözüken sorularında dahi iktidar, kurum ve ideoloji katmanlarının gömülü olduğunu fark ederim. “Bekir Tuğcu hangi hastanede çalışıyor?” sorusu, basit gibi görünse de; sağlık kurumu, uzman hekim ve vatandaş arasında kurulan ilişki ağı; iktidar ile toplum arasındaki güven ve denetim mekanizmaları üzerine önemli bir olasılık penceresidir. Bu yazıda, bu tıpçının görev yaptığı hastaneyi aktardıktan sonra, bu bilgiye nasıl yaklaşıp yorumlayabileceğimizi kurumlar, ideoloji, vatandaşlık açısından inceleyeceğim. Aynı zamanda erkeklerin stratejik güç odaklı yaklaşımları ile kadınların toplumsal etkileşim ve katılım odaklı bakış açısını birlikte değerlendireceğiz.
Bekir Tuğcu’nun Görev Yeri: Kurumsal Kimlikler
Mevcut kaynaklara göre, Dr. Bekir Tuğcu, İstanbul’da Beyin ve Sinir Cerrahisi uzmanı olarak Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi bünyesinde çalışmaktadır. [1] Ayrıca geçmişte Bakırköy Ruh Sağlığı ve Sinir Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ndeki görevleri de kayıtlar arasında görülmektedir. [2]
Bu bilgi, yalnızca bir adres olmaktan öte bir simgedir: Devletin sağlık hizmetine nasıl müdahil olduğunun, uzman ile kurum arasındaki ilişkinin nasıl yapılandığının, vatandaşın o hizmete nasıl eriştiğinin göstergesidir.
İktidar, Kurumlar ve Ideoloji: Sağlık Üzerinden Siyaset
Sağlık kurumları devletin en görünür ayaklarından biridir. Hastaneler, hem iktidarın vatandaş üzerindeki hizmet meşruiyetini gösterdiği hem de devlet denetiminin doğrudan sahaya yansıdığı alanlardır. Bir doktorun hangi hastanede çalıştığı, hangi kadroların verildiği, hangi cihazların sağlandığı, hangi hastaların kabul edildiği – hepsi birer siyasî karardır.
İktidar, bu kurumları biçimlendirir: Sağlık altyapısı, personel dağılımı, kaynak tahsisi… Bu kararlar ideolojik tercihler içerir. Örneğin “şehir hastaneleri yatırımı” bir ideolojinin sağlık hakkı ve tıbbi erişim vizyonunu yansıtır. Böylece Bekir Tuğcu’nun Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesinde bulunması, hem sağlık politikasının hem de iktidarın coğrafi ve kurumsal tercihinin bir göstergesidir.
Vatandaşlık ve Denetim İlişkisi
Vatandaş, sağlık hizmetine erişirken hem hasta hem de hak talep eden birey konumundadır. Hangi hastaneye yönlendirileceği, hangi uzmanla ameliyat olacağı bilgisi, vatandaşlık statüsünün fiili uygulamasıdır. Bu yüzden “Bekir Tuğcu hangi hastanede çalışıyor?” sorusu, vatandaşın hak eşitliği, erişim adaleti ve kurumsal şeffaflık beklentisi açısından kritik hale gelir.
Bir vatandaş şunu sorgulayabilir:
– Neden bu uzman bu hastanede?
– Başka hastanelerde de göreve atanabilir miydi?
– Bu yerleşim planlaması coğrafi avantajları mı politik avantajları mı yansıtıyor?
Sorular, birey ile devlet arasındaki denetim dengesi konusunda asli sorulardır.
Cinsiyet Rolleri Perspektifi: Strateji ve Katılım Arasındaki Gerilim
Siyaset kuramında sıkça işlenen ikili karşıtlıklardan ilki “strateji / ilişki” ikilisidir. Erkek paradigmadan bakıldığında, kurum ve iktidar alanları genellikle stratejik ve güç odaklıdır: pozisyon kazanma, karar alma, hiyerarşik etkiler. Bu perspektiften, bir doktorun hangi hastanede olması, kariyer yükseliş stratejisi, kadro konumlandırması ve kurumsal rekabet açısından okunur. Erkekler bu bağlamda “nerede yetki kazanırım, ne kadar etki üretirim?” sorusuna odaklanma eğilimindedir.
Kadın perspektifi ise, daha çok sosyal katılım, etkileşim, hizmet ilişkileri ve toplumsal arayüz üzerinde durur. Bir hasta olarak kadın birey, doktorun hastaneden hastaya nasıl ulaşacağına, iletişime, bakım sürecine, kurumun içindeki sosyal etkileşimlere dikkat eder. Hangi hastanede çalıştığı, randevu süreci, hemşire-doktor-ziyaretçi etkileşimi gibi unsurlar kadının gözünde siyasetin “insan boyutu”nun parçasıdır.
Bu iki yaklaşımı birlikte düşündüğümüzde, sağlık kurumları yalnızca teknik yapı değil, toplumsal arayüzlerdir. Erkek stratejiyle konumlandırır; kadın toplumsal bağlarla işletir. Bir doktorun hastanede konumlanışı stratejik iktidar konumunu belirlerken, kurumun işleyişi ve vatandaşla ilişkisi, toplumsal aidiyet ve güveni besler.
Provokatif Bakış: Kim Denetler, Kim Seçer?
– Sağlıkta uzmanlık kadrolarının yerleştirilmesinde kimler söz sahibidir: teknik uzmanlık mı, siyasi bağlantılar mı?
– Eğer bir doktor şehir hastanesinde görevlendirilmişse, bu daha geniş politik tasarruf ve kurumsal vizyonun sonucu mu, yoksa bireysel performans mı?
– Vatandaş neden “hangi hastaneye gitmeli” kararını verirken gücünü hissetmez? Kurumların sahip olduğu monopol pozisyon ne kadar demokratiktir?
– Kadın bir hastanın doktorla ilişkisi nasıl şekilleniyor; erkek yöneticiler bu ilişki ağlarını ne kadar dikkate alıyor?
Sonuç: Soru Basit, Katmanları Derin
Bekir Tuğcu’nun Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi’nde görev yaptığı bilgisi göründüğü kadar sıradan değildir; sağlık politikaları, kurum tercihleri ve iktidar stratejileriyle iç içedir. Erkek strateji odaklı bakabilir; kadın toplumsal etkileşim odaklı yaklaşabilir. Ama gerçek siyasi analiz, bu iki eksen arasındaki gerilimi gözlemlemekte yatar.
Senin yaşadığın kentte, sağlık kurumlarını kim seçiyor? O kurumların stratejisi mi, halkın ihtiyaçları mı öne çıkıyor? Sağlık alanında güç kimde, vatandaş kim?
—
Sources:
[1]: https://www.hekimler.net/bekir-tugcu?utm_source=chatgpt.com “Bekir Tuğcu – Beyin ve Sinir Cerrahisi – İstanbul | Hekimler.Net”
[2]: https://www.doktorsitesi.com/uzm-dr-bekir-tugcu/beyin-ve-sinir-cerrahisi/istanbul?utm_source=chatgpt.com “Uzm. Dr. Bekir Tuğcu – Yorumları Gör ve Randevu Al | Doktorsitesi”