Tesadüf Diye Bir Şey Yoktur: Geleceğe Dönük Bir Bakış
Ankara’da, 28 yaşında, teknolojiye meraklı, geleceğini sorgulayan bir genç yetişkinim. Her gün şehri, hayatı, insanları ve kendimi gözlemleyerek, dünya hakkında daha fazla şey öğrenmeye çalışıyorum. Birçok kişi için, “tesadüf” hayatta karşılaşılan, açıklanması zor olayları tanımlamak için kullanılan bir kelimedir. Ancak bana göre, bu “tesadüf” meselesi daha derin bir konu. Belki de gerçekten de tesadüf diye bir şey yoktur. Peki ya bu doğruysa? Gelecekte, 5-10 yıl sonra gündelik hayatımızı, işimizi, ilişkilerimizi nasıl etkileyecek?
Tesadüf Diye Bir Şey Yoktur: Gerçekten Öyle Mi?
Bir gün, iş yerinde bir arkadaşımın karşıma çıkıp bana yaptığı bir yorum, içimde bir düşünce kıvılcımı yaktı: “Bence hayatındaki her şeyin bir sebebi var, tesadüf diye bir şey yok.” O an, yüzeysel bir cevapla geçiştirsem de, aklımdan şu sorular geçmeye başladı: “Ya gerçekten de böyleyse? Ya hayatımda karşılaştığım her insan, her olay, her seçim, bir şekilde birbirine bağlanıyorsa?”
Şimdi soruyorum kendime: Tesadüf diye bir şey yoktur ne demek? Bence, hayatta hiçbir şey rastlantı değildir. Her şeyin bir nedeni vardır; bu nedenler, önceki seçimlerimizden, çevremizden ya da düşündüğümüz şeylerden etkilenir. Geleceğe dair tahminler yaparken, bu felsefenin çok önemli bir yer tuttuğunu düşünüyorum. Belki de hayatımızda şimdilik “tesadüf” olarak gördüğümüz şeylerin, bir süre sonra anlam kazandığını fark edeceğiz. Ya da belki şu anın içinde, yapacağımız bir seçim 10 yıl sonra hayatımızı değiştirecek.
5 Yıl Sonra İş Hayatımızı Nasıl Etkiler?
Gelecekte iş dünyasında, işlerimizin ve kariyerimizin yönünü belirleyen pek çok faktör olacak. Eğer “tesadüf diye bir şey yoktur” anlayışına sahipsek, tüm bu faktörleri daha dikkatli değerlendirmemiz gerekiyor. Örneğin, şu anki işimde belki de bir meslektaşımın önerisi veya küçük bir iş görüşmesindeki bir tesadüfi karşılaşma, 5 yıl sonra beni bambaşka bir noktaya getirebilir. Ancak, bu olayların bir anlamı olduğunu kabul ediyorsak, o zaman her adımın bize bir şey öğretiyor olması gerektiğini düşünebiliriz.
Geçmişte aldığım bir eğitim, katıldığım bir seminer, tanıştığım bir insan… Bunlar, tesadüf gibi görünse de aslında birbirine bağlı ve bir amaca hizmet ediyor olabilir. Bu yüzden, gelecekte iş hayatımda hangi adımların atılacağını tahmin etmek, sadece şu anki seçimlerime bağlı. Bu noktada kaygılarım da var. Ya doğru seçimleri yapamazsam? Ya gelecekte çok önemli bir fırsatı kaçırırsam? “Ya şöyle olursa?” sorusu sürekli kafamda yankılanıyor.
İlişkilerde Tesadüf: Sevgi ve Bağlantı
Gelecekte, kişisel ilişkilerimin nasıl şekilleneceği hakkında da benzer kaygılarım var. İlişkiler de aslında bir tür “tesadüf”ler silsilesidir. Tanıştığınız kişileri, duyduğunuz bir sözü veya belki de bir bakışmayı “tesadüf” olarak görebiliriz. Ama eğer tesadüf diye bir şey yoksa, bu karşılaşmaların arkasında bir anlam aramak zorundayız.
İçinde yaşadığım toplumda insanlarla kurduğum her ilişki, büyük bir ihtimalle gelecekteki hayatımı şekillendirecek. 5 yıl sonra, şu anki tanıdıklarımın kimisiyle daha yakın olacağım, kimisiyle ise yollarım ayrılacak. Kim bilir, belki şu an görüştüğüm kişi, bir zaman sonra hayatımda çok önemli bir yer edinecek.
Ama şöyle bir kaygım da var: Ya yanlış insanlarla vakit geçiriyorum? Ya zamanımı harcıyorum ve gelecekteki önemli ilişkilerimi kaçırıyorum? “Ya şöyle olursa?” sorusunu sormadan edemiyorum. Gelecekteki ilişkilerime nasıl yön vereceğimi bilmek, hayatımda aldığım kararlarla doğrudan ilişkili olacak.
Teknoloji ve Tesadüf: Gelecek Nasıl Şekillenecek?
Teknolojinin hızla geliştiği bir dünyada, bu gelişmelerin hayatımıza nasıl etki edeceği de büyük bir soru. Tesadüf diye bir şey yoktur anlayışı, belki de gelecekteki teknolojik gelişmeleri daha yakından izlemek ve ona göre hareket etmek için daha da geçerli hale gelecek. Şu an, internet üzerinden gerçekleştirdiğimiz her etkileşim, gelecekteki iş fırsatlarımıza, ilişkilerimize veya yaşam tarzımıza yön verebilir. Bir blog yazısına tıkladığınızda, belki de bu, yıllar sonra hayatınızı değiştirecek bir kariyer yolunun başlangıcıdır.
Bununla birlikte, teknoloji ve yapay zeka daha da yaygınlaştıkça, bu tür “tesadüf”ler daha fazla karışacak. Ya her şey makineler tarafından önceden hesaplanıyorsa? Ya makineler, ne zaman, nerede ve kiminle karşılaşacağımıza dair kararlar alıyorsa?
İç Ses: “Belki de sen şu anda bir yazı yazarken, 10 yıl sonra bu yazı seni bir yerlerde tanınır yapacak. Kim bilir? Belki de bir yapay zekâ bu yazıyı başkalarına öneriyor. Hangi tesadüf?”
Evet, bu kadar fazla kaygı, belki de teknolojinin geleceğiyle ilgili korkularım. Ama bir yandan da biliyorum ki, her seçim, her bağlantı, bana yeni bir kapı açacak. Bu yüzden, “tesadüf diye bir şey yoktur” düşüncesini hayatımda daha fazla uygulamaya karar verdim.
Sonuç: Tesadüf Gerçekten Var Mı?
Sonuç olarak, tesadüf diye bir şey yoktur ne demek? sorusu, hayatımızın her anını daha dikkatli yaşamamız gerektiğini söylüyor. Geleceği şekillendiren şeyler, geçmişte yaptığımız seçimlerin ve rastlantıların değil, bizim o seçimleri ne kadar anlamlı hale getirdiğimizin sonucudur. Bu yüzden her şeyin bir anlamı olduğu düşüncesiyle hareket etmek, bana daha güvenli ve umut dolu bir gelecek vaat ediyor. Ama yine de, kaygılarım hala var. Ya bir şeyleri yanlış yaparsam?